YAŞAYAN BİR MÜZE; ODUNPAZARI’NA YOLCULUK
- dergifikrihal
- 20 May 2020
- 5 dakikada okunur

Eskişehir’in en eski ve turistik semtidir Odunpazarı.Eskişehir’in ilk yerleşim yerini oluşturan, Osmanlı Döneminden kalma tarihi evler. Osmanlı örneklerini koruyan bu yerleşke, kıvrımlı yolları, çıkmaz sokakları, ahşaptan oluşanrengarenkevleriyle adeta tarih kokmaktadır. Buradaki evler mimari açıdan Safranbolu, Cumalıkızık gibi mimari yapılara benzemektedir. Eskişehir’i ve eski insanların yaşam ortamlarını hissetmek isteyenlere önerilebilecek en güzel yer Odunpazarı’dır şüphesiz. Dünyanın her yerinde birbirinin benzeri, çok katlı binalar etrafımızı çevrelerken bir an olsun bu ortamdan uzaklaşmak isteyenlere Odunpazarı Evleri kucak açıyor.
Kesme taş kaplı kaldırıma adımınızı atıyorsunuz ve karşınızda tarihe kök salmış bir semt…
İlk izleniminiz muhtemelen şu olacaktır; oldukça sıcak öğle saatleri, sokaklardaki kafelerde, çay bahçelerinde limonatalarını yudumlayan yerliler ve etrafı keşfetmeye çalışan turistler…
Ahşap ve kerpiçten yapılma, rengarenk Odunpazarı Evleri tüm yaşanmışlıkları ve hikayeleri ile daracık Odunpazarı sokaklarında sıra sıra dizilmiş bir halde insanları selamlamaktadır adeta. Elinize makinenizi aldıktan sonra yukarı doğru kıvrılan yoldan ilerledikçe zamanın nasıl akıp gittiğinin farkına varamadan yürürsünüz. Adeta masal gibi olan bu semt, içleri sıcacık olan insanlardan, banklarda örgü ören teyzelerden, içinizi sıcacık yapan gülümsemelerden ibarettir aslında. Adımınızı her attığınızda yeni bir insan hayatının kapılarını size açar ve kendinizi başka bir dünyada bulursunuz. O kalabalık caddelerden, beton yığınlarından, kendisini işe vermiş, bir günaydını bile sizden esirgeyen insanlardan kurtulmak istediğinizde bu sevimli semt sizi sıcacık insanlarıyla bekliyor olacak. Yol boyu kurdukları tezgahlarda takı ve benzeri elişi hediyelik eşya, anı eşyası satan mahalleli kadınlar, kahvelerdeki küçük taburelerde çay içen erkekler, kesme taş kaplı sokaklarda top oynayan çocuklar bir büyük kentte değil de küçük bir Anadolu kasabasında bulunduğunuz izlenimi veriyor ve buda semti paha biçilmez kılıyor.Renkli kafelere ve otantik bir atmosfere sahip olan bu yerde dilediğinizce keşfe çıkmanın ardından güzel bir kafede bir şeyler yudumlamak insana keyif ve huzurdan daha değerli ne verebilir ki?İnsanlarının hoşgörüsü, nezaketi şehrin her köşesine yansıdığı gibi burada da samimi insanlar karşılıyor sizi. Bir teyzeyle, yaşlı bir amcayla muhabbete bir başladınız mı vaktin nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz bile. Zaten bir yeri güzel kılan da orada yaşayan insanlar değil midir? Şehrin etnik-modern yanlarının çok iyi harmanlanmış olmasından dolayı kesinlikle yaşanmaya değecek bir şehirdir Eskişehir.
Dar sokaklar boyunca uzanan 2-3 katlı yapılar,gezilebileceği gibi aynı zamanda konaklamak için de kullanılıyor. Birçok turistik yapıya da ev sahipliği yapıyor. Yenilenen evler bugün birçok kafe, restoran, butik otel, müze ve ufak dükkanlarolarak hizmette.. Bazılarında hala insanlar yaşıyor.Restore edilen evler; Beyler, Koca Müftü, Arif Bey, Işıklar, Kurşunlu Camii, Mücellit ve Malhatun sokaklarda yoğunlaşıyor.
Koruma ve iyileştirme çalışması olarak dikkat çeken Odunpazarı’nda bugüne kadar 200’den fazla ev orijinali bozulmayacak halde restore edilmiş. Bitişik nizamda, iki veya üç katlı geleneksel Anadolu evleri rengarenk boyanmış. Bu evlerin içini görmek isteyenler Osmanlı Evi olarak düzenlenen Yeşil Efendi, Tüfekçizade, Kadı Konağı, Hafız Ahmet ve Beyzade konaklarını gezebilirler.Evlerin rengarenk yüzeyleri gibi içleri de cıvıl cıvıl. Gözünüzü alamadığınız pırıl pırıl takılar, hediyelik eşyalar, otantik şekilde dekore edilmiş objeler.Burada eski evlerin içerisinde açılmış lületaşı satıcıları karşılıyor bizi. Ürünler çok pahalı değil. İçi ayrı dışı ayrı güzel olan bu evlerde oturup soluklanabilir, içlerinden birini seçip enfes Eskişehir lezzetlerinin tadına bakabilir ve bu tarihi evlerden birinin içinde buram buram tarih kokusu içinde keyifli dakikalar geçirebilirsiniz.Genelde bu evlerde Eskişehir’in özel lezzetleri sunuluyor.
Meydana inerken dikkatinizi çeken Osmanlı Evi’ni ziyaret etmeden geçmeyin. Tarih kokan evde birçok eski zamana ait obje ile karşılaşacaksınız. Bunlarla vakit geçirmek oldukça keyifli olacaktır. Tarih kokan konaklarda kahvaltı yapmak, eşsiz Eskişehir tatlarını denemek, küçük şirin bahçesinde, her katında farklı döşenmiş odalarını gezmek…
Bir sini içinde ortalama 20 çeşit civarında farklı kahvaltı türleri ve bir demlik çay veriyorlar. Sunum ve ilgi alakaları harika, ayrıca farklı ev yapımı reçelleri de leziz. Yolunuz Eskişehir’e düşünce mutlaka Konak Balaban’a uğrayın.
Odunpazarı’nınbir diğer harikasına, yüksekçe bir kesiminde bulunan külliyeye, tarihi evlerin arasından yürünerek ulaşılıyor.Rengarenk evler arasından geçerken, o yokuşları aşarken yol bitti sanıyorsunuz ve görülmeye değer bir külliye karşılıyor sizi eşsiz güzelliği olan bahçesiyle. Kanuni Sultan Süleyman’ın vezirlerinden Çoban Mustafa Paşa tarafından 1525 yılında Mimar Acem Ali’ye yaptırılan Kurşunlu Camii ve Külliyesi, Odunpazarı’nda yer alan en önemli yapılardan. Cami ve külliye olarak hizmet veren bu yapı, turistlerinde yoğun ilgisini çekmekte .Külliyenin cami dışındaki bölümleri günümüzde El Sanatları Çarşısı, Sıcak Cam Üfleme Atölyesi, Lületaşı Müzesi ve Evlendirme Dairesi olarak hizmet veriyor.Bahçeye girer girmez namaz vakitlerinde abdest alan amcaları ve gençleri, müzede gezinen, soluklanmak için oturmuş olan insanları, fotoğraf çeken, gezinen, banklarda simit yiyen çocukları göreceksiniz ve tekrar yüzünüzde bir gülümseme oluşacak aniden beliren. Çok geniş, rengarenk çiçeklerle döşenmiş olan bahçesini gezmeyi bitirdikten sonra külliyeden içeri gireceksiniz ve sol tarafa yöneleceksiniz. İşte bulunduğunuz yer Lületaşı Müzesi. Dünyanın sayılı müzelerinden olan Lületaşı Müzesi, 60 kadar sanatçının yaklaşık 400 eserinin sergilendiği, ufakta olsa etkileyici eserleri içinde barındıran bir müze.Hafif ve gözenekli olmasından dolayı yüzyıllardır dünyanın en değerli pipolarının üretiminde kullanılan lületaşından yapılmış ilginç objeler sergileniyor.
Eskişehir’in simgelerinden olan lületaşının ham halinin ve çeşitli sanatçılar tarafından işlenerek birbirinden güzel objelere dönüştürülmüş hallerini bu ufak müzede inceleyebilirsiniz. Müzeden çıkıp sağ tarafa yöneldiğinizde ise kendinizi bambaşka bir dünya içinde, El Sanatları Çarşısında bulacaksınız. İlginç atmosferi olan bu yerde, ebru tablolarını, ustaların özenerek yaptığı hat yazı çalışmalarını gördükçe huzur dolduğunuzu hissedeceksiniz. Dışarıda iki sıralı ve yoğun halde döşenmiş çalışmaları, tabloları, takı ve hediyelik eşyaları görebilir, dilerseniz içeride atölyeleri de ziyaret edip ustaların çalışmalarına keyifle eşlik edebilir, hazır ürünleri satın alabilirsiniz.
Mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir yer de tarihi Atlıhan. Geleneksel El Sanatları çarşısı olarak düzenlenen tarihi han binasında; içeri girip aşağı katı, aynı zamanda merdivenlerden çıkarak asma katı da gezebilir, yapılan lületaşı, hat, çömlek ve gümüş işlerine ait imal, teşhir ve satış amaçlı atölyeler, sergi salonları ve dükkanları gezebilir, dilediğiniz zaman bahçesinde oturup koyu bir muhabbete durabilirsiniz.
Odunpazarı; Kurşunlu Külliyesi ve Atlıhan gibi tarihi mekanların yanı sıra karikatür ve cam müzeleri gibi kültür ve sanat mekanlarına da ev sahipliği yapıyor. Büyük ölçüde restore edilmiş tarihi evleri ve her yıl düzenlenen kültür ve sanat etkinlikleriyle çok sayıda yerli ve yabancı gezgini şehre çekiyor.Bunlar arasında en çok ilgi göreni 2007 yılında açılan Çağdaş Cam Sanatları Müzesi. Büyükşehir Belediyesi, Anadolu Üniversitesi ve Cam Dostları Grubu tarafından ve tarihi üç evin birleştirilerek ortalarındaki avlunun üzerinin kapatılması suretiyle oluşturulan müzede çok sayıda sanatçının cam eserleri sergileniyor. Burada eserleri bulunan yerli sanatçıların yanı sıra Japonya, Almanya, Polonya ve Letonya’dan sanatçıların isimleri dikkat çekiyor.
Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesi, yurt dışında bulunan ünlü Madame Tussauds Müzeleri’nin bir benzeri. 2013 yılında Odunpazarı evlerinin bir tanesinde hizmete açılan müzede 160 adet balmumu heykelinin yanı sıra Kurtuluş Savaşı ve çeşitli dönemlere ait bazı objeler de sergileniyor. Müzede; Kemal Sunal, Barış Manço, Şener Şen, Cüneyt Arkın gibi birçok önemli şahsın balmumu heykellerini inceleyebilir, heykellerle birlikte fotoğraf çektirebilir, eğlenceli vakit geçirebilirsiniz.
Odunpazarı’nın üst kısımlarında yer alan Şelale Park, sahip olduğu konum ile Eskişehir manzarasını en güzel seyredebileceğiniz nokta. Her ne kadar çıkılması zor bir tepe olsa da, görülmeye değer bir mekandır ve fotoğraf tutkunlarının görmek isteyeceği yerlerin başında gelmektedir. Park içerisinde yer alan ufak yapay şelale dışında ufak bir yel değirmeni, Don Kişot Heykeli, çocuklar için oyun grupları ile manzaraya karşı bir şeyler yiyip içebileceğiniz kafe ve restoran yer alıyor. Sevdiklerinizle güzel vakit geçirmek için arayacağınız her şey burada.
Odunpazarı mezarlığında yer alan Şeyh Edebali Türbesi bölgenin önemli dini değerlerinden. Osmanlı Devleti’nin fikir babalarından olan bir İslam alimi Şeyh Edebali’nin türbesi aslen Bilecik’te yer alsa da bir dönem Eskişehir’de ikamet etmesinden dolayı Eskişehir’de de adına bir türbe yaptırılmıştır.
Sokak aralarını dolaşınca yorulmuşsunuzdur. Yine aynı yoldan aşağı inin, AK Camiye gelmeden meydandaki kahvehanelerin önünde oturup bir Türk kahvesi molası verin. Karşınıza bakın, met helvacının yanında bir fırın göreceksiniz. Oradan da taş fırın ekmeği ve haşhaşlı tava ekmeği alabilirsiniz. Ne zaman isterseniz Eskişehir’in sıcak insanları, samimi sokakları ve farklı insanların farklı dünyaları sizi bekliyor olacaklardır J
Rabia ZEMHERİ
Comments