ORTA YOL

Hayatımızda ne yaparsak yapalım ya çok az ya çok fazla yapıyoruz, bir orta yolunu bulmak dururken en uç noktalarda yaşıyoruz. Belki de ya hep ya hiç demek yiğitlik, kahramanlık göstergesi gibi geliyor.

Birini severken çok seviyoruz hatta onu dünyanın merkezi gibi görmeye başlıyoruz, sırf bu yüzden beklentimizde yüksek oluyor. Beklentilerimiz karşılanmayınca sunulan sevgiyi yapılan jestleri verilen hediyeleri başa kakmaya başlayıp sevginin yerini nefrete bırakmasına izin vererek uç noktalarda kalıyoruz. Ben bunu hak etmedim benim yaptıklarımın karşılığı bu değil gibi bir düşünceyle kalbimizin kirlenmesine izin veriyoruz.

Aile hayatında ise her zaman birileri kendinden ödün veriyor, herkesi mutlu etmek için çabalıyor hayatında ki herkesi kendine verilmiş bir görev olarak görüyor her zaman kendini ikinci planda tutuyor. Zamanla herkes onu ikinci plana atmaya başlıyor sonuçta “insan ne ederse kendine eder”. Veyahut kendi sorumluluklarını yerine getiren aile bireyi ailesinden sevgisini, muhabbetini esirgeyerek, karşısındakini görmezden gelerek iyi yaptığına inanıyor. Televizyon, telefon, bilgisayar karşısında mutsuzluğa mahkûm ettiği hayatların farkında olmuyor.

Birilerine kızdığımız zaman konuşmak bir çare bir orta yol bulmak yerine ona buğzetmeye başlayıp yetmezmiş gibi (bu çok komik) sosyal medya üzerinden imalarda bulunmaya başlıyoruz. Birine çok kızıyorsak bir zamanlar ona çok değer verip çok sevdiğimiz gerçeğini unutuyoruz. Uç noktalarda yaşanan duygu karmaşasının esiri oluyoruz.

Hayatımızda önemli olan her şeyde orta yolu bulmak çok kolay olduğu için yapmıyoruz yapamıyoruz çünkü kolay olanı görememek gibi bir hastalığımız var. Bununla ilgili çok güzel bir mesele var “İFRAT-TEFRİT” meselesi Üstad o kadar güzel açıklıyor ki defalarca okudum ve okumaya devam ederim.

İFRAT; Herhangi bir konuda çok ileri gitme, ölçüyü aşma, aşırı davranma anlamına gelir.

TEFRİT; Herhangi bir konuda geri kalma, yeterli ölçüde olmama durumu anlamına gelir.

Her iki durumda insanı yıpratıyor ve yanlış yapmasına neden oluyor. Yapılan yanlışlar, yaşanılan pişmanlıklar yaşam kalitesini düşürmeye yetiyor. Sorun belli, çözüm belli, tercih sizin orta yolu bulmak ya da yorulmak. Son birkaç ayda o kadar çok kıymetli insanı dinledim, gözlemledim ki onların sayesinde bu yazı ortaya çıktı. Bu hamur çok su götürür, uzun lafın kısası ne yaparsak yapalım orta yolunu bulup yaparsak en iyisini yaparız. Yazıma burada son verirken kalbiniz kadar temiz bir sayfayı bana ayırdığınız için ………yok o buraya değil hatıra defterine yazılıyordu. Yorumlarınızı bekliyorum, bekliyoruz, bekliyorlar.

İnci PARLAK