Merhaba Sevgili Okur
- dergifikrihal
- 20 Haz 2021
- 2 dakikada okunur
Bir süredir garip ama bir o kadar da gerçek duygular içerisindeyim düşünüyorum da bunca zaman nasıl da kendimi çok dertliymiş gibi hissettim boş ve anlamsız ne kadar çok şeyi beynimde büyütmüş ruhuma boş yere eziyet etmişim.
İnsanların hiçbir şey kaybetmemişken kendini hep kaybeden olarak hissetmesi ne kadar garip. Ancak sadece gerçek bir kayıp yaşayınca farkına varıyor her şeyin. Ben de bu insanlardan biriyim. Gerçek kaybı yaşamadan “Kaybettim!” diyenlerdenim.
26/03/2021 biliyorum kimse yaşadığı ilk kaybın acısını unutmaz ben de unutamayacağım. Ömrüm boyunca bu tarihi hatırlayacağım. Bu gün babaannemi hayatımın neşe kaynağını kaybettim. Belki çok daha acı şeyler yaşayacağım belki de yaşadığım ilk ve son acı olarak kalacak ve bende yazdıklarımla anılan biri olarak anılacağım bilmiyorum. Bildiğim tek bir şey var insan er ya da geç bütün korkularıyla yüzleşiyor. Evet, sevgili insan ölüm bu hayatın tek gerçeği benim ise en büyük korkumdu ve ben bununla yüzleşmek zorundaydım ve yüzleştim.
Ölüm, ta ki ölene kadar ulaşılmaz bir ayrılıktır. Öyle ki her yerde o var dersiniz ama o toprak altındadır siz ise hayali ile baş başa kalırsınız, acısını günlerce yaşarsınız, acısı yakanızı bırakmaz. Ama acı olan ne biliyor musun insan? Acı olan acısı daha büyük olanı teselli etmek. 63 yılını kaybeden bir insanı teselli etmek. İşte zor bu. Ne deyip avutulur insan nasıl acısı hafifletilir. Ya da “Dünyam yıkıldı!” diyen bir insanın dünyasını nasıl tekrar inşa edersin. Bilmiyorum! O ağlamasın üzülmesin diye kendi acınızın üstünü örtmek ne demek? Ben şimdi bunları nasıl anlatayım. Yahut gece uyanıp “Allah’ım mekânını cennet et ben ondan razıyım sen de razı ol ”diyen birine ne denir ne denmesi gerekir. Biz onu avutmaya çalışırken o kendini teselli ediyor. Açıyor ellerini ve “Gelen Allahtan!” diyor. Bir kez daha utanıyorum, bir kez daha çaresizliğime üzülüyorum. İnsan olmak böyle bir şey herhalde her şeye gücüm yeter sanıp aciz olduğunu bir anda anlamak unuttuğun ne varsa, hatırlaman gereken ne varsa varlığını daha çok kavramak…
Ben de bu dönemde bir şeyin farkına vardım. Allah gerçekten kimseye kaldıramayacağı yükü yüklemiyor sen kaldıramam sanıyormuşsun. Ben, sevgili insan ölüden, ölümden, içinde ölü geçen cümleden bile korkardım. Ta ki ölüm evime gelene kadar. Ölümle tanıştığım vakit ağlaya ağlaya kıyafet katlarken, dedeme, gelene gidene yemek hazırlarken fark ettim ki korkudan zerre kalmamış. Ölürüm ben de yaşayamam dediğim de boş bir konuşma olduğunu suratıma bakıp “Mekânı cennet olsun” dediklerinde anladım. Anladım ki dünya dönmeye devam edecek ve biz hayata bir kişi eksik devam edeceğiz. Gerçekten ölenle ölünemeyecek Allah onun da sabrını ve gücünü verecekti katlanamam dediğin her şeye katlanacaksın. Allah öyle kudretli ki senin sırtına taşıyamam dediğin yükü yüklemeden önce o yükü taşıyacak gücü taşıyacak gücü verecek ve o vakit anlayacaksın Allah’ın en güçlü ve en kudretli olduğunu. Çünkü o her şeye gücü yetendir!
Selametle ...
Babam ünv yıllarında çok sevdiğim gencecik bi kız arkadaşımı kaybettiğimde hiç unutmayacağım şu sözü söyledi:
Gökyüzünden bir bir yıldızlar kayıp gidecek ve sen seyredeceksin. Ta ki ; senin yıldızın kalıncaya dek.
Hayat bu gülüm.
Hayata dahil ölüm.