KEŞKELER SOKAĞI
- Zeynep SOY
- 20 Şub 2021
- 1 dakikada okunur
Her insanın bir keşkesi vardır, içinde yankılanıp duran. Ama öyle diline ezber ettiği değil.
Kalbine bile fısıldarken duyulacağından endişe ettiği kıymetli bir keşke.
Kelime olarak çoğunlukla sevilmeyen belki, uğranmak istenmeyen bu kelime; nadir de olsa
kimi zaman bir sevinç cümlesinin başında görünür kimi zaman da bir umut cümlesinin.
Benim keşkem ise, mümkün olmayan bir istek üzerine... Hasret üzerine…
Keşke seninle sokakta bir kerecik karşılaşabilsek! Çoğu zaman elini tutup yürüdüğüm bazen
de hep birkaç adım gerinde koşar adım olduğum o eski sokaklardan birisinde bir defaya
mahsus olsa da karşı karşıya gelebilsek! Ne çok isterdim.
Ne çok isterdim, sokağın başında seni gördüğümde gözlerime inanamamayı.
Ne çok isterdim, akan gözyaşlarıma mani olamamayı. Ve ne çok isterdim beni böyle görmeni.
Tüm bunların ardından yine koşar adım sana gelmeyi. Elini tutamadığım, sana sarılamadığım
yıllar kadar kocaman bir sarılış ile sana sarılabilseydim. Kalbinin attığını hissedebilseydim.
Gözlerinin beni görmesi, ellerinin omzumdaki varlığı beni ağlatırken güldüren sebep olsun
isterdim.
Ne kadar sürdüğünü bilmediğim ama dünyanın en sıkı sarılışı olduğunu sandığım o anı, bir
sağanak misali boşalan yaşlara inat dudaklardaki buruk tebessümün hatırına yaşayabilseydim
keşke.
Ah keşke…
ZEYNEB VİLDAN SOY
Comments