top of page

İŞTE ÖYLE

  • dergifikrihal
  • 20 Mar 2020
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 12 Nis 2020

Gidiyoruz öyle yol belli, hedef belli sonu muamma. Bir dost çıkar karşına muhabbeti hoş bir sada, otururuz bir çay içimi laf lafı açar, sohbet muhabbete dönüşür, muhabbet kalbe yerleşir ve bir bardak çaya dünyayı sığdırırız. Tadı damağımızda kalan neydi? Muhabbet mi? Çay mı? Aklımızda sorular, yüzümüzde mutluluk, kalbimizde muhabbet, ağzımızda içtiğimiz en güzel çayın tadı.

Uzaklaşıyoruz birbirimizden ne gerek varsa buna diye düşünmeden. Mutluluk, huzur, sevgi diye tantana yapıyoruz ama iten içe hep zıddını istiyor ve yaşıyoruz. ‘’Her şey zıddıyla bilinir.’’ sözünden olsa gerek bu halimiz.

Yağmur yağınca duygular coşuyor fonda yağmur sesi ve ona eşlik eden bir müzik elimizde bir bardak çay izlerken camdan dışarıyı mutlu, huzurlu olmak amacımız. Tam da bu sırada sokakta sırılsıklam olmuş bir çocuk görürüz. Durumu iyi değil belli üstünden başından, aç belki de yavrucak, yardım etmek için koşarsın kapının önüne çocuk yok orda. Hayal mi gördün yoksa serap mı? Çocuk yok ama hüznü sardı bedenini mutluydun az önce romantik dakikalar yaşıyordun şimdi bu kadar üzülmenin anlamı ne? ‘’Her şey zıddıyla bilinir.’’ İnsan olmak bunu gerektirir. Ağlarken gülmeyi ya da gülerken ağlamayı yapabilen özel varlıklarız dünyada. Kaçırdığımız fırsatlar ile yaptığımız doğrular arasında geçen bir günün ardından hayat tüm zıtlıkların anlam bulması oluyor.

Sisli bir hava gibi olmalı insan, gizemli ve sessiz. Anlaşılmak için çabalarsın, uğraşırsın ama seni sen gibi anlayan olmaz işte. Ve hep beklersin bir haber, bir selam beklersin öyle, seviyorsun aslında beklemeyi kendine bile itiraf edemediğin bir tutkuyla. Beklerken gelip geçen her dakikanın içine bir tebessüm yerleştirirsin ki beklenen geldiği zaman seni mutlu görsün, dedim ya seviyoruz beklemeyi gizli gizli.

Masal gibi yaşarsın hayatı bazen iyi bazen kötü bazen zor bazen kolay güzel, çirkin vb. masaldır hayatımız yaşanması gereken. Misafir olarak girersin birilerinin hayatına edebine adabına uygun şekilde. Öğrenmeye başlarsın herkesi her şeyi şaşırarak hayretle sonu gelmez öğrenmenin. Öğrenirken fark edersin ki bir manzaranın eksiğini tamamlamak gibidir insanlarla ilişkin. Var olan bir manzaran vardır zaten eksiği olsa da olmasa da. Kalabalığı da yaşarsın yalnızlığı da, yaşatılan yalnızlık ve yaşanılan yalnızlık vardır hayatında. Ve gün gelir bir varmış bir yokmuş işte öyle olmuş derler senin masalına.

İNCİ PARLAK


 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


Yazı: Blog2_Post

©2020, Fikr-i Hal Dergi tarafından Wix.com ile kurulmuştur.

bottom of page