Hoşgörü
- Tuğçe URGANCI
- 20 Şub 2021
- 1 dakikada okunur
Hoş görmek o kadar kapı açar ki söyleyene, söyletene. Önemli olan o kapıdan
geçebilmektir. Sonra nazikçe kapıyı kapatmak, inzivaya çekilircesine olanları
seyretmektir. İçinde onlarca anlam barındırır hoş görmek. Ama en çok da iyiliği ve
samimiyeti. Masum bir çocuğun gülümsemesinde ki hoşluk veya nefis bir yemeğin
ardından damağınızda kalan o lezzetinin hoşluğu, ilkbahar ile gelen tomurcuk
kokusunu ciğerlerimize doldurup gökyüzüne haykırdığımız mutluluğun hoşluğu. Fakat
öyle bir hoşluk da vardır ki tevazulu, erdemli, sağdık... Kötülüğe demirden kalkan
iyiliğe altın kapı. Adı hoşgörü. Ayrı yazılınca örnekleri şekillenen bitişik yazılınca
bütünlenen sihirli bir cümle. Rıza barındıran kutsal bir yemin gibi içimizde. Verilmiş bir
söz gibi. Her şeyi sineye çekip mutluluğu bekler gibi. Tevekkül gibi. Yaşadığımız -
yaşamaya çalıştığımız- kâinatta iyi insanlar da var dedirtecek bir söz gibi. Kışın
yağan kardan, yazın yakan güneşe isyan etmemek gibi. İçine atmak gibi bazen de.
Her şeyi O'na bıraktım der gibi. Duyacağından emin olmak gibi. Ve en çok da
sonunda mutlu olacak taraf olmak için sabretmek gibi.
Tuğçe URGANCI
Comments