top of page

HOŞGÖRÜ

  • dergifikrihal
  • 23 Oca 2020
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 20 Şub 2020

Hoşgörü kavramı temelde hepimizin yorumlayabileceği uygulamada ise bir çoğumuzun –hal dili ile-olmasada olur dediği bir kavramdır. Hoşgörü anlayış temellidir.hayatımızda yer etmiş insanların benimsemediğimiz davranışlarını kabullenmek insanları olduğu gibi sevebilmektir . belki de Yunus Emrenin sözünü hayat felsefesi haline getirmektir yaradılanı yaradandan ötürü sevebilmektir.fakat bu kavram günümüzde süratle anlamını yitirmektedir .artık nedendir bilinmez tahammül seviyemiz oldukça düşmüş öfke ve kinimiz ise hat safhada. günlük meşgalelerimiz kendimize vakit ayırmamıza engel olmakta ,insanlarla insani ilişkiler kurmamızı engellemektedir. Artık sadece temel sorunlar ile ilgilenmekteyiz . oysa ki bu temel sorunlar ardında gizlenen ve gün geçtikçe büyüyen daha büyük bir sorunumuz var ve bu sorun büyüdükçe yalnızlaştığımızın farkında bile değiliz. Evet yalnızlaşıyoruz ! mesela koskoca bir apartmanda çokça komşuya sahibiz fakat hangisi ile iletişimdeyiz . hangisini tanıyoruz. Evet bir veya iki çümkü güvensizlik almış başını gitmekte. bunun sebebi ise insanları görmezden gelmek onlar yokmuş gibi davranmak veya da çıkarları doğrultusunda dönemlik arkadaşlar edinmektir . çünkü artık öyle bir haldeyiz ki yolda yürürken birbirimize selam vermez olduk artık gülmeden gayet ciddi bir tavır ile içleri kararmış bir topluluk haline geldik. İnsanların birbirlerini oldukları gibi kabullenmeleri olacak iş değil . çünkü kimse kimseye artık kalben muhabbet duyamıyor .insanlar kullandıkları telefonu arkadaşlarından fazla seviyor . ne üzücü kimse kimseyi kabullenmek istemiyor .

oysa ki ne güzel bahsediyor büyüklerimiz kocaman kurulan sofralar muhabbetine doyumsuz arkadaşlar samimi ve içten gülen gözler … eskinin modası geri geliyor diyorlar keşke eski sohbetleride geri getirebilsek mesele bir masaya oturduğumuz vakit telefonlarımız değilde biz konuşabilsek . sevdiklerimize bayram mesajı atmak yerine gidip elini öpüp duasını alabilsek.arkadaşlarımıza gülücük atmak yerine laflarımız arasına birkaç gülücük yerleştirebilsek.artık kimse samimiyete inanmıyor gibi hep bir art niyet arama peşindeyiz işte bunların hepsi birbirimize yabancı gibi davranmamız .öfkemizin esiri olmamız .insanları tanımak onları sevmek yerine onlardan kaçmamız . Mevlana ne diyor halbu ki ‘gel ne olursan ol gel’ . bütün mesele bunu diyebilmekte bütün mesele insanları olduğu gibi kabullenmekte . gördüğümüz hataklara sırtımızı dönüp gitmek yerine hataları düzeltmek için çaba sarf etmeliyiz. Çıkarlarımız doğrultusunda yaşamak yerine işlerimizi helal yoldan halletmeye çalışmalıyız . egomuzun güç gösterisini izlemek yerine kendimiz olup konuşmalıyız .

SELAMETLE…

ZEYNEB KARABACAK


 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör

Commentaires


Yazı: Blog2_Post

©2020, Fikr-i Hal Dergi tarafından Wix.com ile kurulmuştur.

bottom of page