AĞLA GÖNLÜM
- dergifikrihal
- 20 Eki 2020
- 1 dakikada okunur
Gözyaşı...
Gözde bulunan küçücük bir yerden akan tuzlu suyun duygularla harmanlanıp anlam bulması ve insanın içini temizliyor olması ne güzel bir nimettir.
Kiminin derdi sel olup akarken gözlerinden, kiminin ki damla damla harflerle kara bulutlara dönüşür, yağmur gibi yağan kelimeler birkaç satırda birleşir okunup anlaşılmayı bekler. Ağlamak zayıflık mıdır, ferahlık mıdır?
Güçlü görünmek için gözünden değil yüreğinden ağlayanlar tıpkı patlama seviyesine gelmeden önce kendi içindeki kayaları eritmeye başlayan yanardağ gibiyken, ağlayabilenler nehrin serin suları kadar ferahtır. Cahit Zarifoğlu'nun dediği gibi;"Güzel insanlar biriktirin" nasılsın "yerine" yüreğin iyi mi " diye sorsunlar" belki o zaman için için yanan yanardağ yerine ferah bir nehre döner yüreğin.
Mutluluktan, korkudan, heyecandan, üzüntüden, acıdan, ayrı ayrı ağlıyor insan ama birde bütün duyguları birleştirip ağlamak var ki en zoru. Tıpkı bir çocuk gibi düştüğün zaman canın acıdığı için değil de annen kirlenen kıyafetlerine kızacak diye ağlamak gibi tövbe ederek ağlamak hep ertelenen ve güçlü olmayı gerektirendir. İnsan kendinden çok sevdiğini üzmekten çekinir ya işte bu yüzden tövbe ederken gözü değil gönlü ağlar bu yüzden zor gelir, güç gerektirir.
Zoru başarmayı sevenler olarak bırakalım gözyaşımız, gönlümüzden ya da gözümüzden aksın temizlesin ruhumuzu. Belki o zaman yüzümüz kızarmadan çıkarız Rabbimizin karşısına, sağlıkla, sevgiyle en önemlisi hayırla kalın. Mektup sonu gibi oldu yine ama güzel oldu.
İNCİ PARLAK

Kommentarer